top of page
Ara

Sanıkların Eylemlerinin Sempati ve İltisak Boyutunu Aşan Örgütsel Eylemler Olarak Nitelendirilemeyeceği

  • 29 Eyl 2021
  • 1 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 24 Eyl 2024


Antalya 9. Ağır Ceza Mahkemesi–21/11/2019 Tarih 2019/149 E.-2019/413 K.


" Her ne kadar sanıklar hakkında üzerilerine atılı TKP/ML silahlı terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılmaları talebiyle mahkememize kamu davası açılmış ise de; yapılan yargılama toplanan delillere göre sanıkların silahlı terör örgütü ile organik bağ içine girip sürekli şekilde çeşitlilik ve yoğunluk gösteren eylemlerde bulunduklarına ilişkin her türlü şüpheden uzak mahkumiyetlerine yeterli, kesin ve ikna edici delil bulunmadığı, bu kapsamda sanık....' ın sosyal medya hesaplarında yaptığı düşünsel ve görsel paylaşımları, dijital materyallerindeki çeşitli örgüt üyelerinin ve bayraklarının bulunduğu resimler ve 23/12/2018 tarihinde Antalya il merkezinde düzenlenen basın açıklamasına katılması ve hakkında bulunan soyut nitelikli tanık ....'ın beyanı birlikte değerlendirildiğinde; mevcut delillerin sanığın örgüt üyesi olduğunun kabulüne yeterli olmadığı ve bu hususu ispata yetmeyeceği, mevcut deliller ile sanığın mahkumiyetine karar verilemeyeceği, ..... sanıkların eylemlerinin sempati ve iltisak boyutunu aşan örgütsel eylemler olarak nitelendirilemeyeceği ve Y.C.G.K. 19.04.1993,6-81/110 tarihli içtihadında da "...Ceza Muhakemesi Hukukunun temel prensiplerinden birisi de şüpheden sanığın yararlanacağı ilkesidir. Her hukuk devletinde kabul edilen ve masumluk karinesi ile sıkı bir ilgisi olan bu ilkeye göre, yapılan ceza muhakemesi sonunda fiilin sanık tarafından işlendiği, % 100 belliliğe ulaşmadığı taktirde beraat kararı verilecektir. Böyle bir ilkenin kabul edilmesinin sebebi, bir suçlunun cezasız kalmasının bir masumun mahkum olmasına tercih edilmesidir; başka bir ifade ile “masumluk” karinesidir. Keza, sanığın savunmasının aksinin kanıtlanması ondan beklenemez. Sanığa yüklenen suçun sübuta erdiği kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılmalıdır" denildiği, bu değerlendirmeler ışığında şüpheden sanık yararlanır ilkesi de göz önünde bulundurulduğunda yüklenen suçun sanıklar tarafından işlendiği sabit olmadığından, 5271 sayılı CMK 'nun 223/2-e. maddesi gereğince sanıkların ayrı ayrı beraatlerine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur."


Comments


© Hancı Avukatlık | Tüm Hakları Saklıdır

Bu sitede paylaşılan bilgiler yalnızca bilgilendirme amaçlı olup, Türkiye Cumhuriyeti Barolar Birliği'nin ilgili düzenlemeleri uyarınca reklam, teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez. Sitede sunulan bilgiler hakkında Hancı Avukatlık Bürosu sorumluluk kabul etmez. Bu sitede paylaşılan bilgiler büronun logosu ve sair veriler Hancı Avukatlık Bürosu'na ait olup büronun yazılı izni olmaksızın kullananlar hakkında yasal işlem yapılır. Bu siteyi ziyaret etmekle yukarıdaki şartları kabul etmiş sayılırsınız.

Meltem Mah. 3807 Sk. Anakent Sit. 9-A Blok K:3 D:5 Muratpaşa/ ANTALYA

Tel: 0 242 237 47 48 / Cep: 0531 385 48 99

bottom of page